Cuma, Haziran 15, 2007

Aylak Adam

...
"Benim ona tutunabilmem için onun benden başka bir dayanağı olmamalı"


...
"Değil, yalnız etimiz konuşacak. Dudaklar sesleri kesip biçerler. insanın et olmayan tek yeri beyni değil mi?Et beyinli! Bir insan için söylenebilecek en ağır horlama sözü. Et beyinli! Ya bu birbirinde ezilen dudakları, bu acıta acıta sıkan elleri yöneten ne? Omurilik mi? Ondan mı murdarilik demişler? İki apayrı et nasıl oluyor da birbirinin dilini böyle kesin, kolayca anlayıveriyor? Ya bu oburluk, bu doymazlık! Korkunç şey demişti. En korkuncu bu değil mi?"


...
"Dünyada hepimiz sallantılı,korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanalar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez."


...

2 yorum:

Friedrich Camus dedi ki...

Bir de şey var, şey:

--
Bütün çağların trajedisi bu, Ku-ya-ra; 'Kumda Yatma Rahatlığı' A-da-ko: 'Ağaç dalı kompleksi' Şimdi kumda yattığım için kuyara diyorum. Daha da genişletilebilir. Kuyara, alışılmış tatların sürüp gitmesindeki rahatlıktır. Düşünmeden uyuyuvermek. Biteviye geçen günlerin kolaylığı. Ya adako? Ağaç dalındaki, gövdeden ayrılma eğilimini farkettin mi bilmem? Hep öteye öteye uzar. Gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından bir kaçıştır bu. Özgürlüğe susamışlıktır. Buna ben 'ağaç dalı kompleksi' diyorum. Genç hastalığıdır. Kuyara dişidir çoğunlukla. Adako erkek. Pek seyrek cins değiştirdikleri de olur. Ağaç dalı kompleksine tutulmuş kişi tedirgindir. İnsanların ağaç dallarını budayıp gövdeye yaklaştırdıkları gibi, yakınları onun içindeki bu Adako'yu da budarlar. Onu gövdeden ayırmamak için ellerinden geleni yaparlar. Kimi insana ne yapılsa yararı olmaz. Asi daldır o. Ayrılır. Balta işlemez ona.
--

sherlotte holmes dedi ki...

aslında bir sürü şey var, siz de iyi ki en güzellerinden biriyle "hoşgeldiniz"...
teşekkür ederim...